geçmişe sünger çekiyoruz,, çünkü büyüdük!

 selam,, boşluğu izleyerek saatlerce çizim yaptıktan sonra yeterince rahatlayabilmiş hissedemediğim için kaçış noktam olan bu sayfadayım, eh hazırsak!

aylardan nisan ve mevsimlerden bahar, dışarıda yağmur yağıyor. çocukluğumun geçtiği o evde, o odada yağan yağmura karşı kahvemi içiyorum. saat gecenin 3'ü, fonda "if everything was good" çalıyor. sahiden eğer her şey iyi olsaydı?

hayatımın her dönemi acıdan kaçış yöntemi olarak çok fazla çalıştım. uzun bir süredir durursam acı üzerime yığılır diye evdeyken dahi çalıştığım bir dönemin içinde sıkışıp kaldım. bu düşüncemin ne kadar yanlış olduğunu anlamam çok uzun sürdü, anlayabildim mi? bilinmez. 

bir süredir yalnızca sakinleşmem ve yavaşlamam üzerine telkin ederken buluyorum kendimi. fazlasıyla yorgun, uykusuz ve umutsuz hissediyorum hayata karşı. ama sanırım artık buna da alışmam gereken 'o' yerdeyim. 

aylar ve aylar geçti. ben kendimden kaçabilmek amacıyla ailemi dahi ziyarete gelecek gücü bulamadım. ve sonunda buradayım, diyarbakır'da, odamda. buradan taşındığım andan itibaren her gelişim beni daha da hüzünlendiriyor. yürüdüğüm her yol, geçmişimden izlerle dolu

burada mavi önlüklü kız okuma yazma öğrenebilmenin heyecanıyla annesine koşuyor, burada ilk defa bisiklet sürüyor ve düşüyor. zaman geçiyor ilk defa birini seviyor, kulaklarında erkin koray'dan sevince çalıyor. mevsim tekrar bahar ve aylardan tabii ki nisan. ne kadar kırılacağından habersiz sevgisi ile tüm dünyaya kafa tutuşabileceğine inanıyor. iş hayatı ile tanışıyor. insanlara güvenemeyeceğini ilk defa bu yolda yürürken öğreniyor, kendisine karşı ne kadar da acımasız davrandığını da aynı yolda yürürken fark ediyor. büyüyor, üzülüyor, kahkahalar atıyor, yeni insanlarla tanışıyor, bir kısım insanlarla vedalaşıyor. sonra taşınıyor bu şehirden, sevgisinin gücüne güveniyor.. sonra büyüyor ve daha da büyüyor, bunun da önüne geçemeyeceğini öğreniyor....

'o kız' ile artık pek de benzemesek de her baharı, erkin koray sevince dinleyerek karşılamaya devam ediyorum. şu an tekrar bahar ve aylardan nisan. aynı kız bu sefer de ilk defa bir başkasını sevebileceğini hissediyor, ne kadar kırılacağından tekrar habersiz. 

korkmayın, bu sefer özel hayatımı pek de ifşalamayacağım. yalnızca garip hissediyorum. başlıktan da anlayabildiğiniz üzere; geçmişe bir sünger çektim, çünkü artık büyüdük! o küçük kız ile vedalaşıyoruz,

benim için aidiyetin ne kadar da önemli olduğunu bilmeyen kalmadı diye düşünüyorum. o anekdot canlanıyor yeniden kafamda 'insan nerenin yerlisidir'.. sanırım 20'li yaş sancılarının en büyük sebebi, köksüz hissetmek. diyarbakırdayım, evimde ve odamdayım. ama ait hissedemiyorum. köksüz hissediyorum kendimi çok uzun bir süredir. nerde değilsem orada mutlu olacakmış gibi. 

zamanın birinde "bir yere ait olmadığınızın en büyük kanıtı, oraya ait olma çabanızdır. aidiyet, yolunu kendi bulan su, ittirmeden giden zaman, tutmadan peşinizden gelen gölge gibidir" demişti kim olduğunu dahi bilmediğim biri. bu sıralar doğru olan o yeri dahi aramak yorucu ve korkutucu geliyor. 

yayına dün gece başlamıştım, yayın çok fazla melankoli kokmaya başlayınca sildim bir kısmını. aslında uzun bir süredir pek de kötü hissetmiyorum, yazı bu denli umutsuz olmasın istedim.

herhangi bir aksaklık yaşanmazsa birkaç ay sonra mezun oluyorum. bu durum beni her ne kadar korkutsa da çok heyecanlıyım. heyecanımın neden kaynaklandığını anlayabiliyorsunuzdur, hayatımda yeni bir dönem başlıyor, yeni bir sıfatla. korku kısmının neden kaynaklandığını nasıl anlatabileceğime pek de emin değilim. normalde olsa uzun uzadıya anlatırdım ama şu an sadece büyümenin de getirdiği o yalnızlık ve tek başına olma hali demekle yetineceğim. 

bahar mevsimine ve tabii ki nisan ayına ne kadar anlam yüklediğimi bilmeyen yoktur. mevsim bahar ve ben geçmişime koca bir sünger çekme kararı aldım,

uzun bir süredir yalnızca hayattayım güncellemesi yapmak için uğradığım bu yerde, bu konuda da yazmak istedim. yayını burada sonlandırıyorum, uzun bir süredir aranızda yokum ve henüz alaaddinin lambasına erişememişim

sd.









5 yorum:

  1. Kardelenli günlerin olması dileğiyle

    YanıtlaSil
  2. Sevindim adına benim için yorucu bugünler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sanırım herkes benzeri bir süreçle mücadele ediyor, güzelliklere odaklanabilmen dileğiyle

      Sil
  3. Mevzu büyümek değil mevzu yaptığın hatalar kadar büyük olmak işte o zaman olduğumu hissedeceğim.
    Sınır koyabilmek,ileriyi görebilmek ve hatta kendin olurken de sınırlarını koruyabilmektir büyümek.

    Yaptığımız hatalar bizden halen büyükken,üstten bakarken semaya doğru kimse büyümez.

    Veda busesi verme cesaretiyle o gece sabahı yaşatan anlar büyütür bizi...

    YanıtlaSil